Çok eski tarihi bir geçmişe sahip olan Pazaryolu’nun eski adı “Norgah” olup “Yenişehir” veya “Sulak Yer” anlamına gelmektedir. Pazaryolu’ nun kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. İlk çağlarda 7000 hane olduğu söylenmektedir.
M.Ö.’ki yıllarda Sasper Türklerinin Doğubeyazıt ile Çoruh vadisi arasında yerleştikleri ve uzun süre bu yörede yaşadıkları, Tarihçi Profesör H.Fahrettin KİRAZOĞLU’nun “İspir” adlı eserinde ifade edilmektedir.
Daha önce Cenevizlerin idaresinde kalan Pazaryolu sonra Selçuklu Türklerinin hakimiyetine girmiş, bilahare Anadolu Selçuklu Beyliklerinden Saltuk Oğullarına, Fatih’in Trabzon’u fethi ile de Osmanlı İmparatorluğu’na intikal etmiştir. Bugün Selçuklulara ve Cenevizlilere ait kale, hamam gibi eserler mevcuttur.
Erzurum' un 16 Şubat 1916 günü Ruslar tarafından işgal edilmesi üzerine halkın daha çok perişan olacağı düşünülerek Çoruh Müfreze Komutanı Halit Bey tarafından ahalinin muhacir olmaları emredilmiştir.
Muhacir kafilesini koruyarak çekilen Halit Bey (Paşa) kuvvetleri daha Pazaryolu ilçesine varmamıştı ki, Ruslar 20 Şubat 1916 tarihinde İspir' e girdi. Ruslar ilen yürüyüşüne devam ederek 24 Şubat 1916 günü Pazaryolu' nu aldı, Askerlerin büyük bir bölümü İspir ve çevresinden oluşmuş bulunan Çoruh müfreze komutan Ha1it Bey kuvvetlerinin büyük bir kısmını Karakoç Köyünde bir kısmını da Gök dere mevkiinde mevzilendirmişti. Pazaryolu'na gören Ruslar burada gecelerken düşman gafletinden eden Gökdere' deki Türk Birlikleri gece yarısı Pazaryolu'na ani baskın yaparak Ruslara ağır zayiat vermiş Demirgöze Köyüne kadar geriye püskürtülmüşlerdir. Ertesi gün tekrar taarruza geçen Ruslar Pazaryolu' tekrar almışlardı. Bununla da ka1mayarak Pazaryolu ve çevresindeki köylerden topladıkları erkekleri kurşuna dizmiş ve bir önceki günün intikamım almak maksadıyla bütün çevrede kadın erkek dememiş korkunç bir katliama girişmiş, sayısız insanı feci şekilde işkencelerle şehit etmişlerdir. Ruslar Akbulut, Burçaklı Mahalleleriyle Gölyanı, Göztepe ve Gülçimen Köylerinde yüzlerce kadın ve erkeği türlü işkencelerle öldürdükleri gibi, Türk birliğinin yerini haber vermedikleri için Pazaryolu’ nda 65, kişiyi hunharca kurşuna dizmişlerdir. Ha1it Bey Çoruh müfrezesi ile düşman karşısındaki mukavemetine devam etmiş, son köyü de terk etmek mecburiyetinde kalarak mevzilerini Bayburt' a kurmuştu. Rusların işgali ile birlikte Rusya'ya kaçmış olan Ermeniler de dönerek Hodiçor (Sırakonaklar) ve Mohurgot köylerinde oturan Ermenilerle birleştiler. Bilhassa Çamlıkaya bölgesi başta olmak üzere bütün köylerde en gaddar, en İnsanlık dışı işkencelere başladılar. Bölünmesi planlanan güzel memleketimizden bir parça kaçıracaklarını ümit ederek Ruslara katılan Ermeniler, büyük hayaller peşinde koşmuş ve onlara zaferlerini sağlama yönünde yardım ve yatakçılığın her türlüsünü yapmakta kusur etmemişlerdir. Rusya' da çarlığın devrilmesi, yerine geçen ömürsüz bir Rusya Cumhuriyetinden soma 7 Kasım 1917 de patlak veren Bolşevik ihtilalinden kısa bir müddet sonra Rus cephesinde çözülme başladı. Bu çözü1me Ermeni komitelerine ve '"Ermenistan” hayallerine yeni ve geniş ufuklar açtı. Ermeniler Rusların boşalttığı cephelere yerleşerek işgal altında kalan bölgelerdeki Müslümanları da kırarak buralarda suni bir "Ermeni Çokluğu" kurup, sahiplenmek, bu uğurda kendileri ile beraber olan Rus Subay ve Teknik Kadrodan gereği gibi faydalanmak istiyorlardı. Bu maksatla Ermeni intikam taburları (Kasap Alaylan) Türkleri kitle halinde imhaya başlamışlardı. Ermeniler bu kasap olaylar doğrudan doğruya taşnak komiteleri tarafından sevk ve idare ediliyordu. Liderleri, Ermenilerce general rütbesi verilen Antronik idi.
İspir'deki Rus birliğinin komutanı İspir' den ayrılmadan bir hafta önce kaza merkezinde fırıncılık yapan ve iyi Rusça bilen Hunutlu Mehmet (Polat) efendiyi çağırarak "sizi idare edecek, önderlik edecek kim varsa acele buldur ve acele yanıma gelin” dedi.
Mehmet Efendi Rus işgali sonunda köyüne giden Müftü Hacı Hafız Mustafa(Baş kapan) efendiye haber göndererek getirtmiş ve birlikte Rus komutanının yanına gitmişlerdi Rus birliğinin komutanı kendinin de Müslüman olduğunu (O zamana kadar Müslüman taburu olduğunu kimseye söylememiş) Rusya'da ihtilal çıktığını ıricat emri aldığını söylemiş ve Ermenilerin emellerini anlatarak,Müslüman ahalinin akıbetinin çok fena olacağını bu bakımdan hemen birlik olup teşkilatlanmalarını, çekilirken bırakacakları ağılıkların sahiplenilmesini söylemiştir.
Bu gelişmeler üzerine Müftü Hacı Hafız Mustafa (Baş kapan) efendi başkanlığında Azerbaycanlı Hasan ve Ali efendiler, Şeyh Zade Hacı Mehmet efendi,Cerrah Zade (CiIanun) Hasan efendi Hoca Hayrullah Efendi, Hunutlu Mehmet efendi, Kanlı Saadettin Hoca efendi, Hacı Nafiz Zade Müştak(Çağlayan)efendi bir araya gelerek 20 Ocak 1918 tarihinde "Şuralar cemiyetini kurmuşlardır." Rusların çekileceği günden (3 Şubat 1918)2 gün önce Bayburt'tan gelen üç Ermeni kafilesinin üzerinden çıkan ve Bayburt'ta ki Ermeni Ordu Birliğinin komutanı Antrahik'in imzasını taşıyan mektupta Hodiçor Ermenilerine hitaben şöyle deniliyordu."Bayburt katliamı bitmek üzeredir,gelecek pazar günü Kan (Özbağ) köyünde birleşmek üzere bütün hazırlıklınızı 'tamamlayıp yediden yetmişe bütün Türkler öldürülerek hareket edin ve hareketinizi bildirin.Diğer yandan Erzurum yönünde buluna,n Ermeniler de Hodiçor'a haberi göndermiş bu Ermeni haberci üzerinde çıkan ve Batum Taşnakları reisi Zaven Zakaryan imzasını taşıyan mektupta,"Rusya'nın içi bozuldu ve Rus ordusu çekilmektedir.Hududun bizim birliklerimize teslim edilmesi ihtimali vardır.Siz orada en evvel elinden iş gelir Türkleri ileri gelen bey, ağa ve ahaliye boş bırakmayıp icabına bakınız.Bura ile sık sık muhabere ediniz. "deniliyordu.
Elde', edinilen çok kıymetli her iki vesika da işin vahameti hakkında kesin bilgiler vermektedir.Bunun üzerine şuralar cemiyeti derhal toplanarak aşağıda belirtilen kararlan almış ve hemen uygulanmaya geçmişlerdir.
1-Şimdiye kadar gizliden gizliye toplanmış mevcut silah ve cephanenin dağıtımı.
2- Köylerden eli silah tutan her Türk'ün mücadeleye katılması için lüzumlu tedbirler.
3- Rize bölgesinden yardım için teşebbüse geçilmesi.
4- Erzurum'un durumunu tespit ve Bayburt katliamını bildirerek teşkilatlanması için Erzurum'a iki kişinin gönderilmesi.
5-Tortum ve Yusufeli kazalarına aynı durumun bildirilmesi.
6-Karışıklıktan istifade etmek isteyecek kötü ,niyetlere karşı tedbir alınması.
Cemiyet alınan kararlar doğrultusunda bölgeye girilecek bütün geçitleri kesmek üzere birlikler oluşturmaya başlamıştı.Düşman birliklerinin birincisi Bayburt yönünden gelecek muntazam silahlı Ermeni askeri - birlikleri,ikincisi Hodiçor-Mahugot bölgesine toplanmış,burada yığınak yapmış çete durumundaki Ermenilerdi.Bayburt yönünden gelecek Ermeniler Çoruh vadisi boyunca ilerlemek ve Kozlu Karakoç; Mescitli geçitlerinden geçmek mecburiyetindeydiler. Rusların ve Ermenilerin mezalimlerinden ve bizzat yaşadıkları fecaatlerden çelikleşmiş ve bilenmiş ahali,eli silah tutan çocuklar ve yaşlılardan kim varsa tüfek,kılıç ve balta gibi eline ne geçirirse silahlanıp,emrine verildiği şahsın yanı başında,tutmakla görevli bulunduğu geçide koşmaya .başlamıştı.
Bayburt cephesine tayin edilen komutanlar ve köy halkı şu şekildeydi;
1-Kozlu boğazı; Gocukturlu Feyruz Bey (Koçanoğlu) emrinde o bölge köyleri halkı tarafından tutulurdu.
2-Karakoç Boğazı; Şeyhin Hacıbey yönetiminde, Akpirikli Hacı Necip Bey, Cenkerli Ekşioğlu Hacı Sü1eyman, Hacı Hafızın Müştak efendi, Yavuzun Şükrü Efendi Azerbaycan Mebusu Hasan Bey, Pazaryolu’na ve bağlı köylerle barhar köyleri, Tarpini, Madur, Karap Köyleri, Kerap köyleri.
3-Mescit1i Boğazı; Ortaverenli Rüşan ağa emrindeki kuvvetler.
Bayburt'tan ilerleyen Ermeniler Kozlu üzerine yürümemiş bütün kuvvetlerini Karakoç boğazına yöneltmişlerdi. Durumu yakından takip eden Müftü Başkapan Kozlu boğazında menzilenmiş olan Feyruz (Kozanoğlu) Bey'e bütün kuvvetlerini Karakoç boğazına kaydırmasını bildirmişti. Kozlu boğazındaki kuvvetlerin gelmesiyle Karakoç boğazında mukavemet daha da güçlenmiş, mukavemeti kıramayacağını Ermeni öncü öncü kuvvetleri geri çekilmek mecburiyetinde kalmışlardır.Düşmanın Karakaç boğazından atılması üzerine, buradaki kuvvetlerin bir kısmı Mescitli boğazına diğer kısmı Suluka Hasan efendi kuvvetlerine katılmışlardır.
Karakoç boğazından çekilen Ermeniler diğer boğaz1arında Türkler tarafından kesilmiş. olduğunu görünce, Kop dağı Aşkale üzerinden Erzurum’a yönelmişlerdir.
Bütün boğazlardan Ermeni tehlikesi atlatıldıktan sonra sadece bir çıban başı halinde Hodiçor- Mohurgot’ da çevrilmiş Ermeniler kalıyordu.Nihayet Türk ordusunun Bayburt'a girdiği haberi alınır alınmaz bütün cephelerden umumi taarruza emir verildi.Ermeniler inatla mukavemet ediyor ve çarpışmalar geceli gündüzlü devam ediyordu.. Tük Milis Kuvvetleri Kurtdeşen, Hodiçgr ve aşağı Mohurgot kalesine sığınıp menzilendiler. Elde top ve benzeri silahlar olmadığından bu kaleye taarruz etmek imkansızdı. Türk ordusunun 3 Mart günü İspir' de olacağı haberi gelince,Müftü Başkapan müjdeyi en ücra köylere kadar derhal bildirdi. Bunun nasıl bir ruhi durum üstün haz ve sevinç halinde karşılandığını anlatmak İmkansızdır.O gece sabaha kadar ahali uyumadı. Sabahleyin bütün halk yollara. dökülmüş Yüzbaşı Ziya Bey komutasındaki Mehmetçikleri ve Türk Bayrağını selamlıyorlardı.Herkes yerleri öpüyor , ellerini kaldırmış yaradana hamdü sena ediyordu. Binlerce kişinin katıldığı tekbir sedalarıyla kurban kesi1dikt.en sonra şehre girildi.
7 Mart 1918 günü sabahı gelen toplar hemen, HER PER yaylasında mevzilendirildi ve şafakla beraber ilk mermi namludan fırlatıldı. Top atışları neticesi beklenen sonuç meydana gelmişti. Mohurgot kalesi 15 devamlı muharebe neticesi teslim oldu. Bu kalenin alınmasına Başçavuş Ramazan, Yüzbaşı Ziya Bey ve beş erimizden başka, büyük sayıda milis kuvvetimizde şehit verilmiştir. Bu son mücadele ile bölgemizden bütün düşman temizlenmiş ve İlçemiz hürriyetine kavuşmuştur. Çevremizin Ermenilerden temizlenmiş olmasıyla beraber, Fırka kumandanı Miralay Erzurumlu Rüştü’nün emri üzerine, Erzurum’ un Ermenilerden temizlenmesinde de temiz yürekli ve yiğit evlatlarımız başarılı olmuş kendilerinden sonra gelenlere yüzleri ak olarak şeref ve kahramanlık payeleri bırakmışlardır.
Bugünleri bize kazandıran ordumuza şükranlarımızı sunuyor ve memleketin düşmandan kurtuluşunda sunuyor ve memleketin düşmandan kurtuluşunda görevlerini hakkıyla yapan ve adı geçen veya geçmeyen bütün bu vatanperver bu şehitleri hürmetle selamlıyoruz.
Bugün istik1âl ve hürriyet içinde huzur dolu bir hayat yaşıyorsak bunu ata1arımızın kanları ve büyük ızdırapları pahasına elde etmelerine borçlu olduğumuzu unutmamamız ve onlara laik evlatlar olmak bizlerin mecburi bir görevi ve gururu olacağı bilincini taşımak zorundayız.
7 Kasım 1917’ deki Bolşevik İhtilalı’ nden sonra çözülmeye başlayan Rus cephelerine yerleşen Ermeniler, bölgede kanlı çatışmaların yaşanmasına neden olmuşlardır. Yöre, (Pazaryolu) 27 Şubat 1918’ de Milli Kurtuluşunu gerçekleştirmiş ve Türk idaresine kavuşmuştur.
İlçemiz 21 Haziran 1989 tarih ve 20202 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3578 sayılı Kanun ile kurulmuştur.